MEME ESTETİĞİ
Meme (Göğüs) Küçültme Estetiği; Normalden büyük olan memeler (makromasti, gigantomasti, hipertrofik meme) kişiye psikolojik bir takım rahatsızlıkların yanı sıra, büyük memelerin ağırlığına bağlı olarak; omuzlarda sütyen askısı izlerinden dolayı çöküklük, sırt ağrıları, sarkık memenin altında sürekli terlemeye bağlı kaşıntı, pişik ve kötü kokuya neden olmaktadır. Bu nedenle normalden büyük ve sarkmış memeleri daha küçük boyuta getirmek için yapılan meme küçültme estetiği (redüksiyon mammoplasti), estetik ameliyat olmasının yanında, hastaya fiziksel bir rahatlama da sağlar, kişinin nefes alması düzene girer, hareket kabiliyetini arttırır, omuz ve sırt ağrıları kaybolur. Bu durum dikkate alındığında meme küçültme estetiği aynı zamanda da fonksiyonel bir ameliyattır.
Memeler büyümesini 18-21 yaşları arasında tamamlamaktadır, bu nedenle tıbbi açıdan genellik 20 yaş civarında yapılabilir. Virjinal hipertrofi dediğimiz; çok erken yaşlarda memenin aşırı büyüküğü durumlarında, memenin aşırı büyüklüğü kişinin fiziksel aktivitesini ve günlük yaşantısını belirgin bir şekilde engelliyorsa, 20 yaş altında meme küçültme ameliyatı yapılmak durumunda kalınabilir, 20 yas altında yapılırsa, memelerinin ameliyattan sonra da bir miktar büyümeye devam edebileceği kişiye söylenmelidir.
Meme dokusu yağlardan ve süt bezlerinden oluşmaktadır. Süt bezleri daha çok orta bölümde bulunmakla berbaber genellike yağ dokusu ve süt bezleri memenin içinde birbirine karışmış ve yaygın şekilde bulunurlar. Küçültme ameliyatı yapılırken de hem yağ dokusu hem de süt bezleri ve süt kanalları beraberce alınmaktadır. Orta bölgeyi daha çok koruyarak yapılan meme küçültmelerde süt salgısı daha fazla korunmakla birlikte, süt salgısının teorik olarak ortalama %50 oranında azaldığı kabul edilmektedir.
Meme küçültme estetiği ameliyatında (redüksiyon mammoplasti) yeni oluşturulan memede, uygulanan değişik tekniklere bağlı olarak çeşitli şekilde kalıcı izler meydana gelmektedir. Başlangıçta bu izler kızarık ve belirgin olabilir, fakat zamanla solarak daha belirsiz hale gelecektir. memenin büyüklüğüne bağlı olarak memede genellikle ters T şeklinde veya lolipop şeklinde iz kalmaktadır. Genellikle izler az görünen silik ince izler şeklindedir. Ancak vakaların küçük bir kısmında daha belirgin izler ( koyu renkli, beyaz, kırmızı-pembe) izler de meydana gelebilir. Bu durum biraz da kişinin kendi yara iyileşme özelliklerine bağlıdır.
Meme küçültme estetiğinde ( redüksiyon mammoplasti ) seçilecek teknik, memelerin büyüklüğüne, şekline, sarkma derecesine ve cerrahın tecrübesine bağlı olarak değişir. Ameliyat sırasında meme başının kan dolaşımı korunarak, seçilen tekniğe göre memenin yanlarından ve alt tarafından veya yanlarından ve üst bölgelerinden sut bezi ve yağ dokuları çıkartılarak memenin hacmi küçültülür. Meme başları normalde olması gereken meme altı çizgisi seviyesinin meme üzerindeki izdüşümünün seviyesine taşınır. Ameliyat sonunda seçilen tekniğe göre; meme başı etrafında, meme başından aşağı doğru dik uzanan, bazen de bunlara ek olarak meme altı çizgisi boyunca yatay uzanan (ters T) izler oluşacaktır.
Son dönemlerde daha az iz bırakma amacı ile, meme altı çizgisi boyunca kesi yapmadan meme küçültme ameliyatı yapabilmeye olanak sağlayan ‘vertikal mammoplasti’ tekniği popüler hale gelmiştir. Vertikal mammoplasti de ters T şeklinde iz yerine meme başının etrafında ve meme başından aşağı inen dik bir iz oluşur. Ancak bu teknik çok büyük memelere uygulanamamaktadır. Genelde aşırı büyük olmayan, deri elastikiyeti iyi olan memelerde vertikal mammoplasti tekniğini tercih etmekteyiz. Vertikal mammoplasti tekniğinde meme altına denk gelen bölgede yani, dik olarak inen izin en sonunda bazı potluklar, düzensizlikler kalabilmekte ve bu durum sonradan küçük bir ameliyat ile kısa bir yatay iz ekleyerek düzeltilebilmektedir.
Meme küçültme estetiğinin ( redüksiyon mammoplasti ) amacı normalden büyük ve sarkmış olan memeleri normal boyutlara getirmek ve dikleştirmektir. Bu sırada meme başının etrafındaki areola dediğimiz renkli kısım da küçültülerek yeni oluşturulacak memeye uygun boyutlara getirilir. Böylece kişi büyük boyuttaki memelerin yaratacağı; meme altında kötü koku, deri hastalıkları, ağırlığın sebep olduğu sırt, omuz ve boyun ağrıları gibi şikayetlerinden de kurtulur. Fiziksel hareketleri daha normal hale gelir, Vücudunun genel yapısına daha uygun kıyafetler giyebilir hale gelir.
Meme küçültme estetiği, genellikle artık çocuk sahibi olmayı düşünmeyen bayanlarda yapılmaktadır. Ancak memeler genellikle genç kızlık çağında ve aşırı olarak büyümektedir. Yarattığı şikayetler bazen o kadar fazladır ki, ameliyat olmak için hamilelik sonrasını beklemek çok mümkün olmaz. Böyle durumlarda eğer hamilelik öncesi meme küçültme ameliyatı olmuşsanız, bu ameliyat hamilelik döneminde bir soruna neden olmaz. Bilinmesi gereken şey doğumdan sonra süt salgınızın yaklaşık %50 oranında azalmasına neden olacağıdır.
Meme dikleştirme ameliyatında genellikle süt kanalları fazla hasar görmez . Bu nedenle eğer meme dikleştirme ameliyatı olmuş bir kişi sonrasında doğum yaparsa, bebeğini rahatlıkla emzirebilir. Hamilelik sırasında da genellikle herhangi bir sorun yaşamaz. Ancak Hamilelik döneminde alınan aşırı kilolar ve memenin büyümesi, göğüsleri tekrar bir miktar deforme edebilir.
Göğüs küçültme ameliyatı genel anestezi ile yapılan seçilecek tekniğe ve memelerin büyüklüğüne göre yaklaşık 2-3 saat süren bir ameliyattır. Süresi uzun gibi görünmekle beraber, ameliyat sonrası genellikle rahat geçen bir ameliyattır. Çok şiddetli ağrılar olmaz. İlk 3-4 gün hafif- orta şiddette ağrılar olabilir ancak ağrı kesici ilaçla rahatlarsınız. Genellikle 4-5. günde yapılan pansumandan sonra ağırlık kaldırmamak şartı ile günlük aktivitelerinizi yapabilir hale gelirsiniz, ancak bu dönemde düzenli olarak pansuman yapilmaya devam edilir.
Ben ve ekibim tüm sorularınızı yanıtlamaktan memnuniyet duyarız.